20 Kasım 2011 Pazar

Spin Ball

Efendim cümleten iyi pazarlar! :)

Şuan İzmir'de hava o kadar güzel ki aslında bu yazıyı geceye erteleyip şimdi dışarı çıkmak var ama bir kere aklıma gelmişken de ertelemek istemiyorum sonra yazmam geciktikçe gecikiyor. Bugün sizlere tanıtacağım alet Spin Ball.


Avcunuza aldığınızda "Ulen bu insanı ne kadar yorabilir ki?" dediğiniz bu minik küre, inanın düzgün bir antrenmanla defalarca dambıl kaldırmış gibi oluyorsunuz Bilmeyenler olabileceğini tahmin ederek bu yazıyı yazmaya karar verdim. Peki nedir bu Spin Ball?

Spin Ball, aslında Nasa tarafından bulunmuş, parmak, bilek, kol ve omuz kaslarınızı ritim, koordinasyon ve zamanlama ile çalıştırabileceğiniz tek egzersiz aletidir. Mantık olarak jiroskopla aynı çalışma mantığına sahiptir.  Spin Ball yaklaşık 15000 devire ulaşabilir ve bu anda 16kg ile ağırlığının 75 katı bir merkezkaç kuvveti yaratır. İşte bu yüksek devirlerde onun durmadan dönmesini sağlamaya çalışmak hem koordinasyonunuzu hem de kaslarınızı geliştirir. Değişik çalışmalar uzun süre bilgisayar başında kalanlara veya motorsiklet kullananlara da  yardımcı olduğunu göstermiştir. 

Özellikle kaya tırmanışı yapanlar, badminton, tenis  oynayanlar, boksörler, rüzgar sörfüyle uğraşanlar gibi el, kol ve bileklerin önemli olduğu bütün sporlarda yardımcı olarak kullanılabilir.  Aynı zamanda davul, gitar, piyano gibi müzik aletlerini çalanların da faydalandığı bilinmektedir.


Bir kaya tırmanışçısı veya boksör olmayabilirsiniz ama günümüzde uzun süre bilgisayar başında oturduğunuz kesin. İşte klavye ve farenin ters açılarda durduğu durumlarda bileklerinizde ciddi sıkıntılar yaşanabilir. Şahsen benim fareyi tuttuğum sağ elim biraz bükük kaldığından bir süredir bileğimde ağrılar var ve şınav vs çekerken o bileğimin güçsüzleştiğini hissediyorum. İşte tam burada Spin Ball devreye giriyor ve düzenli kullandığım zaman farkı hemen görüyorum.

Spin Ball'un güzel tarafı hızı kendinizin belirlemesinde. Diyelim bileğinizden ameliyat oldunuz veya şiddetli bilek ağrılarınız var. O zaman yapmanız gereken Spin Ball'u mümkün olduğunca düşük devirlerde çevirerek masaj etkisi yaratmak. Yok "ben kaslarımı kuvvetlendireceğim." diyorsanız da yüksek devirlerde yapacağınız bir çalışma size yardımcı olacaktır. 7 dakika boyunca yüksek devirlerde yapacağınız çalışma, size ciddi bir kol kuvveti kazandıracaktır. Yani günlük 15 dakikalık bir çalışmalayla  oldukça güzel bir kola ve güçlü bileklere sahip olmanız mümkün. Spin Ball'u diğer kol ve bilek aletlerinden ayıran özelliği aşırı yüklenme ihtimalinin olmayışıdır. Çevirme hızınızı ayarlayarak tam istediğiniz tempoyu yakalamanız mümkün. 


Aynı zamanda Karpal Tünel Sendromu ve Tekrarlanan Gerilim Deformansyonu (RSI) yaşayan hastalara da iyi geldiği doktorlar tarafından söylenmektedir. 



Benim elimdeki Spin Ball aynen en üstteki fotoğraftaki gibi ama bunların LED ışıklı veya dijital sayaçlı olanları da var. Ben ışıklı olanı zaten direkt eliyorum. "Sayaç gerekir mi?" derseniz de bence gerekmez. Şöyle ki zaten döndürdüğünüzde çıkardığı sesten az çok ne şiddette döndüğü anlıyorsunuz. Arabanın motor sesinden kaçla gittiğini anlamanız gibi bir durum zamanla oluşuyor ondan sırf sayaç için fiyatını ikiye katlamanıza ben gerek görmüyorum.

Ben 2008 yılında İstanbul'da dağcılık malzemeleri satan bir mağazadan almıştım. Kaç liraya aldığımı hatırlamıyorum. Ama herkesin "tutturabildiğine" sattığı bir ürün olduğunu söyleyebilirim. 39 liraya satan var, 109 liraya satan da. Ondan alacaksanız iyi araştırın, boşuna dünyanın parasını vermeyin. Ürünü yapan Alman firmanın kendi satış fiyatı 19€'dur ona göre vereceğiniz paranın az mı çok mu olduğunu kestirebilirsiniz. ;)

Spin Ball'u çalıştırmak için iki yöntem var. Bunlardan birincisi üstündeki kırmızı ipi sarı bölümdeki deliğe sokarak kendi etrafında bir tur sarmak. Sonra sadece ucu açıkta kalan kırmızı ipi hızlıca çekince ilk hareketi vermiş oluyorsunuz. Aynen pancar motoru çalıştırmak gibi. :)

İkinci yöntem ise ipi kaybetmeniz veya bir süredir Spin Ball'la çalışıyor olmanız neticesinde artislenerek "Ben bunu ipsiz bile başlatabilirim uleeen!" sendromu yaşamanız durumunda başınıza gelecektir. Bu yöntemde sarı diske ilk hareket elle verilir. Ama ip kadar hızlı döndüremeyeceğiniz için hareketin devamını sağlamak ilk yönteme göre oldukça zordur. 

Nasıl çalışacağınızı bulmak tamamen size kalmış. Kolunuzu göğüs hizasında, yukarıda, bel hizasında tutarak, bileğinizi içe veya dışa doğru kırarak değişik kaslarınızı çalıştırmanız mümkün. Şimdi kendi çektiğim video ile iple başlatmayı ve değişik açılarda kullanımını görebilirsiniz. Hepinize iyi çalışmalar. 





5 Kasım 2011 Cumartesi

Nokia N900 MaStory Ile Blog Yazmak

Beni yakindan taniyanlar nasil bir Nokia N900 hayrani oldugumu iyi bilirler. Aslinda bu yazi size MaStory'yi tanitmaktan cok benim icin "Acaba sadece cep telefonu kullanarak blog yazmak nasil olabilir?" sorusunun cevabini bulmak icin yaziliyor. Bu itiraf icin uzgunum ama bu size MaStory tanitimi yapmayacagim anlamina gelmiyor. :)




Ustteki benim N900 ana ekranim. Twimgo, Nelisquare, Kasvopus gibi en cok kullandigim uygulamalar burada bulunuyor.


MaStory'yi aslinda bugun yuklemedim, yukeleyeli biraz oldu ama hic ayrintili bakmamistim, bu kadar kolay ve ayrintili bir uygulama olacagi aklima gelmemisti. N900 tahminen hala piyasada bulabileceğiniz en iyi internet aygıtı. Youtube ve Facebook videolarini bile herhangi ek bir uygulama kurmadan, telefonla gelen tarayicisiyla oynatabiliyor. Giremeyeceginiz bir web sitesine rastlamadım. Yemeksepeti'nden tutun Garanti Bankasi'na, Pegasus'tan bütün internet sitelerine hicbir uygulamaya gerek duymadan girebilirsiniz. N900 aslında 2009'un telefonu oldugu icin artik tanitimini yapmak garip olurdu ama yeni kesfettigim MaStory suan buraya yazarken kesfettigim uzere baya basarili bir uygulama. Aynen bilgisayarda yazar gibi yazıyorum.


Iste aynen ustteki ekrani gorerek yaziyorum, asagidaki tuslarla siradan fotograf ekleme, link ekleme, butun renk ve yerlesim ayarlarini yapabilirsiniz. Tabi ki etiket de girebiliyorsunuz, hatta en sagdaki okun bir yanindaki ic ice iki kare sayesinde yazdiginizin bir on izlemesini bile gorebiliyorsunuz. Suan gercekten tam anlamiyla sok icindeyim, evde oturmus cep telefonumdan blog yaziyorum. =)


Fotograf ekleme ekrani da ustteki gibi, ister N900'unuzden, ister internetten, ister cesitli internet albumlerinden fotograf ekleyebilirsiniz. Fotograf eklemek gercekten oldukca kolaymis. Boyle artist artist yazdigima bakmayin, uygulamayi bu yaziyi yazmaya baslamadan hic kullanmadim, ondan sizinle ben de ayrintilari ogreniyorum! :) Bu arada N900'un klavyeli olmasi inanilmaz isime yaradi, ekran yatay ve tuslarla kuculmedigi icin yazi alanim butun ekran.


Iste neredeyse bilgisyarinizdaki butun duzenlemeleri yapabileceginiz ekran, gordugunuz gibi ister yerlesim, ister renk, ister link ayari yapin, siz tusa basin, html kodu yaziya otomatik olarak ekleniyor.

Evet beni her yonuyle her gun yeniden sasirtmayi becerebilen N900'um bu gece de "Bir bakayim bakalim neymis su MaStory?" merakimla yine beni sasirtmayi basardi. Yaziyi cok da uzatmak istemiyorum, zaten telefon olarak N900 secmis birisi bu uygulamayi 5 dakikada cozecektir. Gordugunuz gibi bilgisayarda yapabilecegiz her sey telefonunuzdan da mumkun. ;)

Simdi gonder tusuna basacagim bakalim neler olacak? Bu yaziyi okuyorsaniz zaten yayinlanmis demektir. :) Hepinize mutlu gunler!

Ekleme:
Yazıda belirtmeyi unutmusum MaStory ile sadece Blogger'a değil, WordPress, Drupal ve LiveJournal'a da yazı girebilirsiniz.